İnkontinans-idrar kaçırma, vücudumuzda normal olmayan sürekli sızıntıya neden olabilen ve oldukça rahatsız edici olan bir sağlık koşuludur. Bu durum, yaşlıların büyük bir oranında daha sık ve farklı grupların arasında daha seyrek görülmektedir. İdrar kaçırmanın tedavisi, hastaya özel kapsamlı ve kapsamlı bir yaklaşımla gerçekleşmesi gereken yoğun bir araştırma ve çalışma sürecinden oluşmaktadır. Bu makalede, İnkontinans-idrar kaçırma tedavisinin kapsamını ve etki alanlarını daha yakından inceleyeceğiz.
İdrar Kaçırmanın Tanımı ve Sınıflandırılması
Tür
İdrar Kaçırma, hızlı veya geçici geçirmeye göre iki temel türe ayrılır. Akut İdrar Kaçırma, enfeksiyonlu veya travma sonrası zaman içinde ortaya çıkan geçici istemsiz idrar perdahlanmalarından oluşur. Kronik İdrar Kaçırma ise, enfeksiyonlu veya travma sonrası olmaksızın uzun süre devam eden istemsiz idrar perdahlılmalardan meydana gelir.
Sınıflandırılma
Çeşitli çalışmalarda, İdrar Kaçırma’nın sınıflandırılması için aşağıdaki unsurlar kullanılmıştır:
- Durumun derecesi: İdrar kaçırmanın etkilendiği bölgenin boyutu ve derecesi.
- Miktarı: İdrar kaçırmanın etkilendiği bölgenin üzerinden akan miktarı.
- Nedeni: İdrar kaçırmanın meydana gelmesinde, arkasındaki nedenler.
Sınıflandırmanın başarıyla yapılması, etkilenen bireyler için özel ve daha etkili tedavi edilebilmelerine yardımcı olacaktır.
İnkontinansa Neden Olan Faktörler
Beslenme Epruvı ya da İlaçların Kullanımı: Beslenme epruvaları ve birçok ilaç, böbreklerin normal çalışmasının bozulmasına neden olabilir ve kontinans problemlerine neden olabilir. Bu durumda, kontrol edilmedikçe, böbrek fonksiyonlarının engellenmesi ve inkontinans meydana gelmesi olasıdır.
Yaşlanma: En sık olarak yaşlanma, incontinansın nedeni olarak kabul edilir. İnkontinans insidansı, doğru tedavi olmaksızın, yaşlanmanın ilerlemesiyle birlikte, artmaktadır. Özellikle yaşlı kadınlarda, menopoz sırasında, hormonal değişkenlikler meydana gelebilir ve inkontinans oluşabilir. Ayrıca, kas tonusu ve kas gücünün kaybı, yaşlı hastalarda inkontinansa yol açabilir.
- Cinsel İlişki: Cinsel aktivitenin sonrasında, inkontinans olabilir.
- Konstipasyon (İshal): Kaşınma sırasında, kalıcı uyulması veya diyare gibi durumlar, sindirim sisteminin salgılarının kontrolden çıkmasına ve inkontinansa neden olabilir.
- Samanlık Hücrelerinoperasyonu (TUR): Çok geniş bir alana, samanlık hücreleri ile ilgili sorunların çözülmesi için, genel anestezi içeren operasyonlar kontinent sistemin bozulmasına ve inkontinansa neden olabilir.
- Kemoterapi: Kemoterapi ilaçlarının vücuttan atılımının çok yavaş olması, böbrek yetmezliğine neden olabilir ve buna bağlı olarak, inkontinansa neden olabilir.
İnkontinans Tedavisinde Kullanılan Yöntemler
İnkontinans ürineri en sık rastlanan uriner sistem hastalığıdır; bu nedenle tedavi seçeneklerinin çeşitliliği oldukça önemlidir. özetle, cerrahi aşağı ya da jinekolojik aşağı konseptine dayanan cerrahi, farmakolojik, fizyoterapik, enerji ve sensasyondan oluşur.
- Cerrahi Tedavi: Bu tedavide üriner sistem lengelerinin alınması için ileri teknoloji ile tasarlanmış işlemler, taban kaslarını desteklemek için lazerli cerrahi, Açık Cerrahi İnkontinans Tedavisi (ACİT) veya kam karışımı iplikle ile yerleştirilen sling cerrahi gibi işlemlerin üstünlüğü vardır.
- Farmakolojik Tedavi: Bu yolla hastalar alkali, osmolalite veya serum fizyolojik değerlerinin düzenlenmesi, uterusun aşırı kasılmasının azaltılması, detrusor overaktivitesinin önlenmesi ve idrar dengesinin sağlanması amacıyla, ilaç tedavisi görebilmektedirler.
- Fizyoterapik Tedavi: Fizyoterapinin kullanılması, bölgekullanımının artırılması, kasılmalarının önlenmesi ve snsasyona dayalı egzersiz yaklaşımı arasında değişiklik göstermektedir. Ayrıca kegel egzersizleri de uygulanmaktadır.
- Enerji Tedavi: Bu tür tedaviye Er:YAG lazer ile mezoterapi dahildir. Bu yöntemler, üriner sfinkterdeki kas dokusunun kuvvetlenmesi, üriner sistem kaynaklı inkontinansdaki şikayetlerin azaltılması ve enflamasyonların giderilmesi amacıyla kullanılır.
- Sensasyondan Girişimsel Tedaviler: Bu tür tedavilere intradiscal elektroterapi, detrusor içi uyarılardır. İntradiscal elektroterapi, üriner sfinkter kaslarının güçlenmesi ve detrusor içi uyarılama, tamamen genel anestezi veya lokal anestezi altında yapılan füzyon için spinal kateterizasyon gibi işlemler dahildir.
Bu yöntemlerden hangisi uygulanacağı, hastanın durumuna bağlı olarak doktorun tavsiyesi olacaktır. Ancak, tedavi başarısı çeşitli sebeplerden kaynaklanan seçim suçlamalarına kapı açacağı için, doktor tarafından en doğru şekilde seçilmiş bir terapiyi takip etmek önemlidir. Tedavinin başarısı için hastalar ciddiye alınmalı, eğitim almalı ve uygulanacak tedaviyi iyi anlamalıdır.
İdrar Kaçırma Tedavisinin Çıktılarını Değerlendirme
İdrar kaçırma tedavisinin çıktılarını değerlendirmek için, cerrahi ve diğer tedavilere cevap vermesi önemlidir. Bu yöntemlerin orta ve uzun vadeli sonuçlarının, etkinlik, güvenilirlik, güvenlik ve yan etkilere bakılan kriterler yardımıyla değerlendirilmesi gerekir. Cerrahi tedavi veya kesin cerrahi olarak adlandırılan cerrahi tedaviye bağlı olarak idrar kaçırmasının temel tedavisi, cerrahi intervensiyondur. Cerrahi tedavi, üretral sfinkter relaxasyonu veya İÜS ile rekonstrüksiyonu içerir. Diğer tedaviler ise:
- Medyal iğne ablasyonu: Zayıf veya kasılmış üretral sfinkterlerin tedavisinde kullanılır. Yüksek frekanslı ısı ile iğneler çekilerek uygun dozda ısı uygulanır.
- İnjeksiyon tedavileri: Cerrahi tedaviye bağlı olarak idrar kaçırmasının tedavisinde bir alternatif olarak kullanılan bu teknik, üretral sfinkterlerde mevcut olan doku ile non-absorbable (soyunma harici) polimerklerin absorban özellikleri nedeniyle kullanılır.
- Elektriksel nöral stimulasyon: Urodinamik durumları dengelemek veya üretral sfinkterleri genişletmek için kasılmanın güçlendirilmesi amacıyla kullanılır. Böylece basınçlı idrar tutmanın kolaylaşması ve üriner inkontinansın tedavisinde etkinlik arz eder.
Tüm terapilerin etkinliği, hastaların klinik olarak değerlendirilmesi ve tedavinin korunması arasında korelasyon göstermektedir. Hasta özellikleri ve üriner inkontinans semptomlarının karakteri bireysel tedavi seçimine katkıda bulunacaktır. Olasıyım sonuçları belirlemek için diğer seçenekler de değerlendirilmeli ve hastaların şikayetleri, diğer tedavileri değerlendirecek yeterli bilgi sağlanmalıdır.
Bu çalışma, inkontinans ve idrar kaçırma sorununun tedavisinin önemini vurgulamak için gerçekleştirilmiştir. İdrar kaçırma tedavisinin başarılı bir şekilde sonuçlanması, hastalıktan efektif bir şekilde kurtulmanın ve hastalığın geri dönüşünü engellemek için çok önemlidir. Bunu önlemek için, her ne kadar cerrahi opsiyonlar da olmaktadır, tıbbi tedaviler tavsiye edilmektedir. Artık çeşitli tıbbi tedavi yöntemleri ile tedavi edilebilen İdrar kaçırma, hastalara kaliteli bir yaşam sağlamasını engeller ve başa çıkılabilecek bir durumdur.