Günümüzde, hastalıkların birçoğu, özellikle de kronik türler, genellikle tedavi edilebilir hale getirilir. Ancak, her hastalıkın çözümü ve iyi bir prognozu yoktur. Bunlardan biri olan kangren, son derece ciddi ve tehlikeli bir durumdur. “Kangren nedir? Belirtileri ve tedavisi nelerdir?” Sorusuna cevap ararken, bu üründe bu özel bozukluğun seyrini, risk faktörlerini ve tedavilerini anlayacağız.
1. Kangren Nedir?
Kangren, günlük yaşamda ismi çok duyulmuş fakat anlaşılmayan bir hastalıktır. Özellikle ağız, ayak ya da el kangreni çok sık karşımıza çıkar. Ülkemizde her yıl yaklaşık 31.000’den fazla insan kangren nedeniyle ameliyat olmak zorunda kalmaktadır. Nitekim kangren, etkisini ortaya çıkardığı anda yakalanmayı gerektiren önemli bir hastalıktır.
Kangren, kan dolaşımı bozukluklarına yol açan ve doku kaybına yol açan bir tür yıkıma neden olan doku ölümüdür. Kişinin kan dolaşımı bozukluğu, vücudunda sıkışan beyaz kürelerin çoğalmasına ve kandaki besin maddelerinin bölgeden uzaklaşmasına da neden olur. Bu durumda, organizma canlı dokularının ölü dokulara dönüşmesine neden olur. Dolaşımdaki beyaz kürenin çoğalması, ödem, iltihaplanma, batma, cilt lezyonları ve enfeksiyonların ortaya çıkmasına neden olur. Bu durum dokuların tamamen ölmesine, organların çalışmaz hale gelmesine ve son olarak da hastanın yaşamını tehlikeye atmaya yol açar.
- Kan dolaşımı bozukluklarına neden olan kangren, doku kaybına ve yıkıma neden olma durumudur.
- Kangrende, kan dolaşımı bozukluğuna ve beyaz kürelerin çoğalmasına neden olur.
- Bu durum çeşitli cilt lezyonlarının, enfeksiyonların ve ödemin ortaya çıkmasına sebep olur. Dokuların ölmesi, organların çalışmaz hale gelmesi hastanın yaşamını tehlikeye atabilir.
2. Kangrenin Belirtileri
Kangren bir sağlık durumudur ve cilt sağlığına ciddi zararlar verebilir. Bu kronik cilt hastalığında cilt dokusu sağlam cilt dokusundan farklı görünür ve cilt kaybolmasına neden olur. Kontrolsüz infeksiyon kangrene yol açabilir. Teknolojik ilerleme yüzünden ortaya çıkan hastalığa karşı korunmak için bazı önlemler alınmalıdır. Kanagrenin belirtileri:
- Akne ve mantar enfeksiyonu gibi cilt döküntüsü ve inflamasyonu
- Kabarcıklar, cilt kuruluğu, ciltte kabuklanma
Kansere yol açacak bu durumla başetmek için cilt hastalıkları ile ilgili doktor tarafından önerilen tedaviler-örneğin, ilaç kullanımı, gündelik cilt bakım rutinleri ve görüntülü tarama testleri-gibi prosedürlerin tam anlamı ile izlenmesi, tıbbi müdahale alınarak erken teşhisin sağlanması büyük önem arz etmektedir. Diğer belirtiler ise şöyledir:
- Ciltte ince çizgiler ve aşınma
- Kanama, yaraların uzamış iyileşmemesi ve kangren olabilecek ödeme karşınına çıkması
- Deri sert ve kızarıklaşmıştır
3. Kangrenin Tedavi Yöntemleri
Kanser tedavisinde kullanılan yöntemler arasında radyoterapi, kemoterapi ve ameliyat vardır. Radyoterapi, kanser hücrelerinde oksidatif hasar oluşturarak hücreleri öldürmeye çalışma prensibiyle çalışır. Radyasyon dozajı ne kadar uygunsa, kanserin ilerleme hızını önlemek için en etkili yöntemdir. Asıl amacı röntgen ışınlarıyla tümör hücrelerinin yoğunlaştığı alanlara radyasyon göndermektir.
Kemoterapi, ilaçlar kullanılarak kanser hücrelerini öldürmek için kullanılan bir yöntemdir. Özellikle tümör hücrelerinin geniş bir alana yayıldığı durumlarda kullanılır. İlacın tüm vücuda yayılması, kanser hücrelerinin yayılmasını engeller. Kemoterapinin etkisi arasında, iyileşmeyi hızlandırma, kanser hücrelerinin tamamen ortadan kalkması ve tedaviye cevap verme oranının arttırılması vardır. Aşağıdaki ilaçların tümör hücreleri üzerinde çok etkili olduğu bilinmektedir:
- Alkilleyici
- Antibiyotikler
- Anşoisik asit
- Aromataz inhibisyonu
- Onkolojik antienflamatuvar ilaçlar
Ameliyat kanser tedavisinde cerrahi yöntemleri kullanılan bir yöntemdir. Cerrahi tedavi, kanserin lokalize olduğu alanların çıkarılması veya sellüler değişimlerin bozulmasına neden olan süreçlerin önlenmesinde önemli rol oynar. Ameliyat sırasında şu pozitif etkiler gözlenmiştir: kanser tedavisinin yaygınlaşması, tedavi sonuçlarının artırılması, ameliyat sonrası hastalığın rekürrens oranının azaltılması, radyoterapinin gerekliliğinin azaltılması ve son olarak ilerlemiş kanser hastalarının yaşam süresinin uzatılması.
4. Sonuçları ve Önerileri
Sonuçları
- Güncel çalışmada, yüzeysel diyastolik disfonksiyonu olan hastalarda hafif kronik anemi oranının yüksek olduğu gözlemlendi.
- Hafif kronik anemili hastaların ejeksiyon fraksiyonu düşük olduğu ve net BNP seviyelerinin yüksek olduğu saptandı.
- Anemi ve net BNP’nin iskemi ön plana çıkarma şeklinde ciddi miyokart hasarı sınıflandırmasına aracı olduğu gözlenmiştir.
Sonuçlara göre, yüzeysel diyastolik disfonksiyonu olan hastalarda hafif kronik anemi oranının yüksek olduğu, hafif kronik anemili hastaların ejeksiyon fraksiyonu düşük olduğu ve net BNP seviyelerinin yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Özellikle, anemi ve net BNP’nin iskemi ön plana çıkarma şeklinde ciddi miyokart hasarı sınıflandırmasına aracı olduğu belirlenmiştir.
Öneriler
- İlaç tedavisi ve öz-kontrol mekanizmalarının etkin kullanılması, yüzeysel diyastolik disfonksiyonu olan hastalarda hafif kronik anemi oranını azaltabilir.
- Anemi ve net BNP’nin iskemi ön plana çıkarma şeklinde ciddi miyokart hasarı sınıflandırmasına aracı olarak sağladıkları ile, bunlar daha erken tanı atlamamak için gerekli olmuştur.
- EKG ve ekokardiyografik inceleme ile, yüzeysel diyastolik disfonksiyonu olan hastalarda hafif kronik anemi sendromu tarama aracı olarak kullanılabilir.
Mevcut çalışma, ilaç tedavisi, öz-kontrol mekanizmalarının etkin kullanımı ve daha erken tanı atlamada avantaj sağlayabilecek EKG ve ekokardiyografik incelemelerinin önerilmesini içeriyor. Ayrıca, anemi ve net BNP’nin ciddi miyokart hasarı sınıflandırmasına aracı olarak önemi vurgulanmıştır. Kangren, kötü hijyen, düşük bir sosyo-ekonomik düzey, ciddi yaralanmalar veya enfeksiyonlar sonucu oluşan bir ciddi sağlık sorunudur. Strategik ve kapsamlı tedaviler ve önleyiciler, kan grubunun en aza indirilmesi, sağlık kurallarının uygulanması ve Bundan dolayı potansiyel riskleri azaltmayı amaçlamaktadır. Kangrenin, belirtilerinin erken tanınması ve kapsamlı tedavisinin yanında, önlemlerin sürekli alınması, vücutta toksinlerin ortaya çıkmasını ve kan kesilmesini önlemeye yardımcı olacaktır. Bu şekilde, Kargreninoluşmasını önlemek için sağlık durumunun sürekli kontrol edilmesi önerilmektedir.