Türkiye’deki doktorların sıklıkla kullandıkları lökositler hakkında akademik seviyede bir inceleme yapıyoruz. Lökositler, kan hücreleri olarak adlandırılan, vücudumuzda yaygın olarak bulunan hücrelerden bir türüdür. Burada, bu hücrelerin neler olduğu, neden var olduğu, nasıl ölçüldüğü ve nelerin bu ölçümleri etkilediği hakkında daha fazla bilgi edineceğiz.
Lökositin Tanımı
Lökositler, akut veya kronik bir hastalık hikâyesindekinden farklı olarak evreler halinde incelenir. Lökositler, kandaki hücrelerin fertlerini oluşturan ve yaşamsallık göstermeyen immün tepkisi oluşturmak için özellikle hareketli olarak tasarlanmış olan fagositik mikrofajlardır. Lökositlerin insan vücudu için özellikle önemli rolesi vardır; hücre ve dokusuna hastalık neden olacak mikroorganizmalara karşı koruma sağlamak için vücudu doğal olarak korurlar.
Lökositler immunolojik fonksiyonlarının yanı sıra inflamasyonu da destekleyen önemli fonksiyonları vardır. Bu fonksiyonlar şunlardır:
- Fagositoz: Vücudun kendisine zararı olacak yabancı yüzeylere sarılmasını ve onları yok etmesini sağlamak.
- Sekresyon: Hücrenin diğer hücrelere ve sıvı ortama bazı hücre içi ürünlerin salınımını sağlamak.
- Sitokin Gücü: İmmün sistemin diğer bileşenlerinin uyarılmasını ve başka hücrelerde etkinliğin sağlanmasını sağlamak.
Ayrıca lökositler ilaç etkilerini artırmak ve diğer vücut sistemleri üzerindeki etkilerinin etkisizliğini de azaltmak için de kullanılabilir.
Lökositin Fonksiyonu
Lökositler, kanın temel hücresi olarak, insan vücudunu toksin ve mikroplardan korumanın temel dayanaklarından biridir. Lökosit fonksiyonlarından biri, kan dolaşımı sırasında dolaşan mikropları yakalamaktır. Bunu yaparken, özellikle lökositler aktif olarak hareket ederek, kendilerini etrafa hareket etmektedirler. Diğer lökosit fonksiyonları şunlardır:
- Kompleks Enfeksiyonların Saptanması: Lökositler, çoklu etkenli enfeksiyonların tanımlanması ve izolasyonu için kritik roller oynayabilirler. Bağışıklık sistemi tarafından uyaran etkenin saptanması, o etkenin hücreye tespit edilmesi, lökosit tarafından fagositik hücre öldürme işlemi gibi çoklu aşamalar gerektirmektedir.
- Fizyolojik Tamiri Artırma: Fizyolojik tamir mekanizmasının açıklanmasında lökositler etkili bir rol oynarlar. Hücresel hareket edebilme, kemik iliği tarafından aktif olarak üretilen nötrofillerin, histamin pleomorfik lökosit aktivitesine bağlı olarak lökositlerin tamir ve büyümeye katkı sağlamaları ile desteklenmektedir.
Lökositin Yapısı
Lökositler, kan ve dokunun vücudun içindeki bariyer sisteminin önemli bir parçasını oluşturan, beyaz küresel hücrelerdir. Güçlü membran çeperinde bloke etmek, filtrasyon ve fagositoz gibi çeşitli korunma mekanizmalarını düzenlemek ve antikor oluşturmak için fonksiyonları vardır. Bunlar, özellikle patojenleri ve hasar görmüş hücreleri tespit etmek ve bunları yok etmek için önemli bir rol oynarlar.
Lökosit, küçük bir hücrenin yapısını oluşturur. Vesikeler olarak bilinir – lökositler, genellikle 7 mikron çapında olup, en küçük ve basit irsali hücrelerdendir. Membrandan oluşan tek bir yüzeyi vardır ve olgun hücreler, yüzeye yüzeysel membranezn kapsülasyonu için yüzeye yapışmış çeşitli moleküler bağların varlığına sahiptir. Lökositin iç yapısı, hücrenin fonksiyonuna iyi olarak ayarlanmış az sayıda organelt (kloroplastler, mitokondriler, endoplazmik retikül vb.) tarafından oluşturulur.
- Membran: Lökosit hücresinin temel sigortasıdır. Lökositlerin çeperi, bir kalınlıkta çift tabakalı bir fosfolipid ve protein karışımından oluşur.
- Kromatin: Lökosit hücrelerinin içindeki kromozomun tasarımını oluşturan şeydir. Burada, DNA ve RNA’nın saklanması ve kodlanması için yer alır.
- Plazma Membran: Hücrenin farklı bölümlerini anlamak için Plazma Membran’a bakılır. Bu, sıvıları giriş ve çıkış noktalarında kontrol etmek için kullanılır.
- Ribozomlar: Hücrenin sentezlemek ve üretmek için ağır protein simalarından oluşan mikroskobik organeller.
Lökositlerin Patolojisi
Normal vücut fonksiyonları için lökositlerin vazgeçilmez bir hücre grubu olduğu vurgulanmaktadır. Lökositler, kalıtsal veya oluşan olayların sonucunda yol açtığı hastalıklara yol açması veya önlemesi gereken olumsuz durumlara karşı vücudu korumaya yardımcı olmak için önemli bir rol oynamaktadır. Lökosit patolojileri çeşitli kategorilere ayrılabilir; bunlar enfeksiyöz, tümör, doku ve metabolik etkenlere maruz kalma veya genetik bozukluklara ait olanlar olabilir.
- Enfeksiyöz Etken: Enfeksiyon hastalıklarıyla mücadele etmek için bağışıklık sisteminin temel unsurlarından biri olan lökositler, çeşitli canlı mikroorganizmaların ve virüslerin meydana getirdiği enfeksiyonların tespiti ve ortadan kaldırılmasına yardımcı olmak için direnç kazanmaktadır.
- Tümör Etken: Bu durumda, lökositlerin normal fonksiyonları arasında kanserli hücrelerin tespiti ve imha edilmesi vardır. Lökosit sayısındaki anormallik, tümör oluşumunun ve nükslerinin gelişimini gösteren bir belirti olabilmektedir.
- Doku Etken: Doğal olarak, lökositlerin emilmesi için bağışıklık veya doku hasarı sonucunda hücrelerin imha edilmesine yardımcı olması beklenmektedir. Lökosit seviyelerinin anormaljsi, organların normal fonksiyonlarının bozulmasının bir göstergesi olabilmektedir.
- Metabolik Etken: Lökositler, genetik ya da oluşum olaylarının sonucunda oluşan metabolik hastalıklara neden olan moleküllerin taşınması için vücudun normal fonksiyonlarında önemli bir rol oynarlar. Bu durumlarda, lökositlerin sayısı değişkenlik gösterebilir.
- Genetik Bozukluklar: Genetik bozukluklar, çeşitli hücrelerin, özellikle lökositlerin, genetik programlama hataları sonucunda bozulması ile ilişkilidir. Bu lökositlerde hastalıkların ilerleyişi büyük ölçüde ciddi lökosit hastalıklarına yol açabilmektedir.
Lökosit patolojisi, bu olağanüstü hücrelerin normal fonksiyonlarının bozulması ile ortaya çıkar. Lökosit sayısının değişimlerinde, kalıtsal olarak örülen, tümör veya enfeksiyon sonucunda yol açılan hastalıklar, doku zararı, metabolik etkenler ile genetik bozuklukların rolü önemlidir. Lökosit patolojisi, hastalık tanısı ve tedavisi için önemli bir araştırma konusudur, çünkü bu hücrelerin bozulup bozulmadıklarının tespiti, hastalıkların köküne inme ve tedavisi için önemlidir. Farklı lökosit türlerinin böbrek ve sarılık gibi hastalıklarda önemli bir rolü olduğu anlaşıldı. Böylece, hem lökositlerin doğasını anlamanın, hem de lökositlerin fonksiyonu ve işlevinin çok önemli olduğu açıklanmaktadır. Bu makale, lökositlerin ne olduğunu ortaya koymaya çalıştı. Umarız bu makale, lökositler hakkında bilgi sahibi olmanıza yardımcı olur.